Berat Kandili Nedir, Ne Zaman?

Berat Kandili Nedir, Ne Zaman?

Berat Kandili; İslam dünyasında önem verilen gecelerden biridir. Bu gece tövbe edenlerin günahlarının bağışlanacağı umut edilir. Bazı alimlere göre, Kuran-ı Kerim, Levhi Mahfuz’dan bütün olarak Berat Gecesi’nde inzal etmiştir. Peki, Berat Kandili nedir? Berat Kandili ne zaman? Berat Kandilinin önemi nedir? Berat Gecesi hakkında bilinmesi gerekenleri makalemiz bulabilirsiniz!

Berat Kandili Nedir?

“Berat” kelimesi, 'temize çıkma” anlamında kullanılan bir terimdir. Berat Kandili de, İslam’a göre “temiz ve berrak bir gece” olarak sayılmaktadır. Berat Gecesi, hicri takvime göre Şaban ayının 14.’ünü 15.’ine bağlayan gece ifa edilen bir kandil gecesidir. Bu geceyi ibadet ve tövbelerle geçiren Müslümanların günahlarının affedileceğine inanılır. Bu sebeple “rahmet gecesi” olarak da bilinir. Bu faziletli gecenin ibadetlerle geçirilmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü Berat Gecesi ilâhi rahmetin kainata yayıldığı bir mağfiret gecesidir.

Berat Gecesi Kuran’da Geçiyor mu?

Peki, Berat Kandili Kur’an-ı Kerim’de geçiyor mu? Berat Kandili veya Berat Gecesi, Kur’an-ı Kerim'de bahsedilen bir gün değildir. Ancak bazı alimler Duhan Suresi’nin ilk üç ayetinde Berat Gecesi'ne vurgu yapıldığını belirtmiştir. Duhan Suresi ilk üç ayeti şöyledir; “Hâ. Mîm. Gerçekleri açıklayan bu apaçık kitaba yemin olsun! Biz onu kutlu, şerefli ve bereket yüklü bir gecede indirdik. Şüphesiz biz, ondaki ikaz ve ibret dolu haberlerle insanları uyarıyoruz.”

Berat Kandili Ne Zaman?

Berat Kandili ne zaman sorunu Müslümanların her yıl merak ettiği sorular arasında yer alır. Berat Gecesi kutlamak isteyenler takvimlerde tarih araştırıyor. Berat Kandili 2026 miladi takvime göre 2 Şubat 2026 Pazartesi günü idrak edilecektir.

Berat Kandilinin Önemi Nedir?

Berat Kandili, İslam dünyasında önem verilen mübarek gün ve geceler arasında yer alır. “Temize çıkmak”, “kurtuluşa ermek” gibi anlamları olan Berat Kandili, Allah’a kulluğu göstermek için bir vesiledir. Bu mübarek gecede “nasuh tövbesi” ile tövbe edenlerin günahlarının affedileceğine inanılır. Bu sebeple Müslümanlar bu gecede ibadet ederek günahlarından temize çıkabilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Allah Teâlâ -rahmetiyle- Şaban'ın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” (Tirmizî, “Ṣavm”, 39; İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191). buyurmuştur. 

Berat Kandilinde Neler Oldu?

Berat Kandili, bazı alimlerin görüşüne göre, “Kur’an-ı Kerim’in bütün olarak indirildiği” bir gecedir. Buna göre, Kur’an-ı Kerim, Levhi Mahfuz’dan bir bütün olarak dünyaya indirilmiştir. Bu olay 'inzal' olarak da bilinir. Bu minvalde Berat Gecesi, Kur’an-ı Kerim'in bütünlüğünü, değiştirilemeyeceğini ve kıyamete kadar muhafaza edileceğini ifade eder.

Berat Gecesinde Hangi İbadetler Yapılır?

Berat Gecesi, ibadet etmek ve tövbe etmek için faziletli ve mübarek bir gecedir. Allah’a yakınlaşmak, kulluk görevini yerine getirmek ve nihayet Allah’ın rızasını kazanmak için bir vesiledir. Peki, Berat Kandilinde yapılacak ibadetler nelerdir?

Kur’an-ı Kerim’in bir bütün olarak indirildiği belirtilen bu gecede mümkün olduğu kadar Kur’an-ı Kerim okunmalıdır. Kandilin gündüzü oruç tutmak faziletli görülmüştür. Kaza ve nafile namazları kılarak bu gecenin faziletinden faydalanmak önemlidir. Ayrıca, bol bol tövbe edilmeli; zikir ve salavatlarla gecenin faziletinden faydalanılmalıdır. Allah'a hamd etmek, ihtiyaç sahiplerine sadaka vermek ve hediyeleşmek de Berat Kandilinin faziletinden faydalanmak için vesile olabilmektedir. Son minvalde Berat Gecesi ibadetleriyle günahlardan arınmak ve nihayet Allah’ın rızasını kazanmak ümit edilir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurulmuştur; “Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der. (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191).