Küçükbaş Kurban Bedeli 3.500 TL

Anasayfa

Giriş/Üye

Hesap No

Bağış Yap

Sepetim

Amine Teyze'nin Hikayesi

Balık Pulu hastalığıyla mücadele eden Maimouna Tahir ve annesi Amine Teyze’nin Afrika’daki zorlu hayatına nasıl umut olduk, hikâyelerini okuyabilirsiniz ?

İçerikler / Amine Teyze'nin Hikayesi

İyilik Yolu’ndan Kalıcı Bir Umut: Amine Teyze ve Maimouna'nın Hayata Tutunuşu

Afrika’nın kurak, tozlu, yakıcı güneşi altında kurulu bir köyde; susuzlukla, yoksullukla ve çaresizlikle yoğrulmuş bir yaşam sürüyor. Bu köyde, bir annenin gözlerinden dökülmeyen yaşlar, bir kız çocuğunun yüzünde silinmeyen izler var. Onların isimleri: Amine Teyze ve Maimouna Tahir.

Maimouna, henüz çocuk yaşta ama ömrü boyunca sırtında taşıdığı yük, bir yetişkinin kaldıramayacağı kadar ağır. Balık Pulu Hastalığı adı verilen genetik bir cilt rahatsızlığı, doğduğu günden bu yana onunla birlikte yaşıyor. Derisi sürekli kuruyor, çatlıyor, ağrıyor. Özellikle Afrika’nın kavurucu sıcakları altında, hastalığı adeta alevleniyor. Terlemek bile onun için başlı başına bir acıya dönüşüyor. Her gün, teninde yanan bir yangınla mücadele ediyor Maimouna.

Ama bu yetmezmiş gibi, bir de dış dünyanın acımasızlığıyla yüzleşiyor. Akranları, arkadaşları, onu görünce gülüyor, alay ediyor, dışlıyor… Sadece cildi değil, kalbi de kırılıyor her gün. Küçük bir kız çocuğunun en çok ihtiyaç duyduğu şey olan sevgiyi, anlayışı, dostluğu bulamıyor.

Annesi, Amine Teyze, bütün bunlara sessizce tanıklık ediyor. Yüreği parçalanarak... O, çaresizlikle mücadele eden ama hâlâ umudunu kaybetmemiş bir anne. Kocasının çalışmaması, evdeki on bir kişilik nüfusun sorumluluğunu tek başına yüklenmiş olması, onu zaman zaman yoruyor, ama yıldırmıyor.

Amine Teyze, ne bir şikayet ediyor ne de pes ediyor. Tek derdi, kızının daha az acı çekmesi, evlatlarının karınlarının doyması. “Yeter ki çocuklarım yaşasın, ben her zorluğa katlanırım” diyen binlerce Afrikalı anneden biri o. Ama her annenin olduğu gibi onun da gözlerinde saklı bir yardım çağrısı var…

Ve Umuda Açılan Bir Kapı: Küçük Bir Dükkan

Bu haykırışa kulak verenlerden biri olduk. İyilik Yolu İnsani Yardım Derneği olarak, Amine Teyze ve Maimouna’nın yaşadığı o gölgeli hayata bir ışık olmak istedik.

İlk olarak nakdî ve kumanya yardımlarımızla başladık. Evin temel ihtiyaçlarını karşılayacak destekleri sağladık. Ama biliyorduk ki, kalıcı bir çözüm, kalıcı bir umut gerekiyordu. Ve işte o noktada, belki de hayatlarını değiştirecek adımı attık: Onlar için küçük ama umut dolu bir dükkân açtık.

Bu dükkân, sadece ekonomik bir gelir kapısı değil; aynı zamanda Maimouna için biraz daha iyi bir tedavi süreci, biraz daha sağlıklı bir yaşam, biraz daha mutlu bir çocukluk anlamına geliyor. Amine Teyze içinse bu, kendi emeğiyle ailesini ayakta tutabileceği bir can simidi, bir başarma duygusu.

O dükkânın kepenkleri her açıldığında, sadece bir işyeri değil; aynı zamanda umut, dayanışma ve insanlık da kapılarını aralıyor.

Bugün, Maimouna belki hâlâ hastalığını taşıyor ama artık yalnız değil. Artık yüzünde utanç değil, tebessüm var. Annesi Amine Teyze, artık gözyaşlarını içine akıtmıyor; çünkü yanında birileri olduğunu biliyor.

Bizler için bir gülümseme, bir teşekkür, bir dua yeterlidir. Çünkü bir insanın hayatına dokunabilmek, bütün dünyaya dokunmak gibidir.

İyilik Sarsın Dünyayı derken yalnızca bir slogan söylemiyoruz. Biz, her adımda, her yardımda, her destekle; bu dünyayı biraz daha yaşanabilir kılmaya çalışıyoruz.

Bugün Amine Teyze'nin yükünü hafifleten o dükkânı birlikte açtık. Yarın başka annelerin, başka çocukların da umudu olabiliriz. Çünkü iyilik bulaşıcıdır, sevgi çoğalır.

Gelin, birlikte daha fazla hayatı değiştirelim.

İyilik Yolu
Bağış Yap