Miraç Kandili ya da Miraç Gecesi, İslam dünyasında mübarek gün ve geceler arasında önemli bir yeri olan gecedir.
İçerikler / Miraç Kandili Nedir, Ne Zaman, Önemi Nedir?
Miraç Kandili, Müslümanların çok önem verdiği mübarek gecelerden biridir. Mescid-i Aksa'dan göğe yükselmesi Miraç'tır.
Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İsrâ Suresi)
İsra hem ruhen hem bedenen Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya efendimizin gitmesi olayıdır. Bu olayada isra denir.
Müslümanların ibadetlerle geçirdiği bu önemli kandil, birçok mucizenin gerçekleştiği gecenin anıldığı mübarek bir zaman dilimidir. Peki, Miraç Kandili nedir? Miraç Kandili ne zaman? Miraç Kandili’nde ne oldu? Miraç Kandilinin önemi nedir? Bu soruların cevapları ve daha fazlası için makalemizi inceleyebilirsiniz!
Miraç Kandili ya da Miraç Gecesi, İslam dünyasında mübarek gün ve geceler arasında önemli bir yeri olan gecedir. “Miraç” kelimesinin anlamı, “göğe çıkma” ve “göğe yükselme” şeklindedir. Hicri takvime göre her yıl Recep ayının 27. gecesi Miraç Gecesi olarak idrak edilir. Miraç Kandili 2026, miladi takvime göre 15 Ocak 2026 Perşembe günüdür.
Miraç Gecesi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) göğe yükseldiği gece olması hasebiyle büyük önem taşır. Allah’ın Hz. Muhammed’e (s.a.v) bir lütfu olan Miraç, iki aşamalı olarak gerçekleşmiştir. Bunlar; İsra ve Miraç’tır. Hz. Muhammed (s.a.v), hicri takvime göre 27 Recep 620 veya 27 Recep 621 tarihinde Allah’ın emri ile “Burak” adlı bir binekle Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmüştür. Ardından yine Burak ile Allah huzuruna çıkarılmıştır. Miraç, dört büyük melekten biri olan Hz. Cebrail’in eşliğinde gerçekleşmiştir.
Miraç Kandili, Hz. Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın (c.c) huzuruna yükseldiği eşsiz bir hadisedir. Bu geceyi önemli kılan diğer bir husus da, Miraç’ta Hz Muhammed (s.a.v) aracılığı ile Müslümanlara verilen müjdelerdir. Beş vakit namaz, Miraç Gecesinde farz kılınmıştır. Müslümanlar, Miraç hadisesinin ardından beş vakit namaz kılmaya başlamıştır. Bu gecede Allah’a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verilmiştir.
Bu faziletli gecede ayrıca, Bakara Suresi’nin son iki ayeti (285. ve 286. ayetler) indirilmiştir. Bu ayetler, Amenerrasulü duasıdır. Bir Hadis-i Şerif’te,
“Bakara Suresi’nin sonunda iki ayet vardır ki, bir gecede okuyana onlar yeter; onu her türlü kötülüklerden korur.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’an 10; Müslim, Müsâfirin 255).
Miraç Kandili, çeşitli ibadetlerle idrak edilen mübarek bir gecedir. Allah’ın rızasını kazanma ve günahlardan bağışlanma umuduyla yapılan ibadetler, çok geniş bir yelpazede ele alınabilir. Miraç Gecesinde nafile veya kaza namazları kılınabilir. Ayrıca, mümkün olduğunca Kur’an-ı Kerim okunmalıdır. Tövbe ve istiğfar edilerek, Salavat-ı Şerifeler okunabilir. Miraç Kandili günü nafile oruç tutulması da faziletli bulunmuştur. Bunların dışında Miraç Kandili gündüzü ve gecesi boyunca her fırsatta Allah’ı (c.c) zikretmek önemlidir.
İslam Alimlerince bu surede Miraç Gecesi anlatılmaktadır. Necm Suresi 1-18. Ayetlerde şöyle anlatılmaktadır;
“İnmekte olan yıldıza yemin olsun ki, arkadaşınız Muhammed, doğru yoldan sapmadı, batıla da inanmadı. O asla kendi arzu ve hevesine göre konuşmaz. Onun bildirdikleri, kendisine Allah tarafından gelen vahiyden başka bir şey değildir. Ona bu sözleri olağanüstü güçlü, muazzam kuvvetlerin sahibi Cebrail öğretti..Üstün melekeler, akıl ve kemal sahibi… Cebrail, Peygamber’e vahyi getirdiğinde hemen kendi asli suretine girip doğruldu. O esnada ufkun en yüksek, en uç noktasında idi. Sonra Peygamber’e doğru yaklaştı, yaklaştı; iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı. Böylece kuluna vahyetmeyi dilediği her şeyi vahyetti. Peygamber’in gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi ey inkârcılar! Onun açık ve net olarak gördükleri konusunda hâlâ şüphe edip onunla tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Yemin olsun ki Peygamber onu bir başka inişinde de gördü. Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında. Onun yanında da Me’vâ Cenneti vardır. O an Sidre’yi bürüyen bürüyordu. Peygamber bunları görürken gözleri ne kaydı, ne de sınırı aştı. Yemin olsun ki o, Rabbinin varlığını ve sonsuz kudretini gösteren en büyük delillerden bir kısmını gördü.”